17 Ağustos 1999 Depremi
17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de meydana gelen ve yaklaşık
45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden tam 19 yıl geçti.
Depremin Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesiydi
Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova'da büyük
can ve mal kaybı ile yıkıma neden olan depremde resmi verilere göre 17 bin 480
kişi hayatını kaybederken on binlerce kişi de yaralandı.
Marmara Depremi'nden en çok etkilenen Kocaeli'nde 9 bin 477
kişi yaşamını yitirdi, 9 bin 881 kişi yaralandı.Depremde, 35 bin 180 konut, 5
bin 770 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. 40 bin 757 konut, 6 bin 57 iş
yeri orta, 45 bin 86 konut ve 6 bin 128 iş yeri de hafif hasarlı olarak
kayıtlara geçti.
Resmi olmayan bilgiler ise çok daha şaşırtıcıydı. Resmi
olmayan bilgilere göre 50.000'e yakın kişi öldü, 100.000'e de yakın kişi
yaralandı.
Depremin Türkiye'nin sanayi bölgesi olan Marmara bölgesinde
gerçekleşmesi Türk ekonomisini bir hayli zorlamıştır. Gölcük depremi ile ilgili
korkunç bir komplo teorisi vardır. Bu komplo teorisi şunu iddia eder:
"Gölcük Depremi bir HAARP saldırısıdır. HAARP ilk defa "Gölcük
Depremi"nde denenmiştir.
Türkiye Eski Başbakanı Bülent Ecevit depremin bir komplo
olabileceğini düşünüp araştırılmasını istemişti. Bunu Ecevit rahmetli olduktan
sonra bir Tv Programına katılan Afete Hazırlık ve Deprem Derneği Başkanı Ahmet
Mete Işıkara açıklamıştır. Deprem sonrası arayıp araştırmasını istemiştir.
Depremden önce ve sonra gelişen bir kaç enteresan olay da depremin normal bir
deprem olmadığı düşüncemizi sağlamlaştırıyor.
Asıl depremi, 300'ü aşkın artçısı izledi. Deprem yüzünden
İstanbul-Adapazarı TEM otoyolu ve İstanbul-Ankara tren yolu kullanılamaz hale
geldi. Türkiye'nin en büyük rafinerisi TÜPRAŞ'taki yangın tam 5 gün sonra
söndürülebilecekti...Deprem tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, birçok ülkeden
ve uluslararası kuruluşlardan çeşitli yardımlar gönderilmişti. Yine farklı
ülkelerden 1500'ün üzerinde gönüllü, arama-kurtarma çalışmalarına destek
olmuştu.Türkiye AKUT'un ismini ilk kez bu depremde duymuştu.Depremin bu kadar
çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak; kaçak yapılar, standartlara uygun
olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler
gösterildi. Barka ve Stein 1997’de uyardı
Topraklarının yüzde 93’ü, nüfusunun yüzde 98’i, sanayi kuruluşlarının
yüzde 98’i deprem bölgeleri içinde yer alan Türkiye’de barajların da yüzde 95’i
deprem hattı üzerinde kurulu. Marmara Depremi’ni 1997’de -felaketten iki yıl
önce- öngören Jeolog Ross Stein ve Prof. Dr. Aykut Barka’nın özellikle İstanbul
için yaptığı deprem uyarısı bu konunun ciddiyetini daha net gözler önüne
seriyor: “Önümüzdeki 30 yıl içerisinde bölgede deprem olma olasılığı yüzde 62
(+15/-15). 1997’de Marmara için olasılık yüzde 12 idi. Bu oran bilimsel açıdan
bir hayli yüksek. Depremi engellemenin mümkünatı yok. Ancak her türlü tedbiri
almak ve oluşacak zararı önlemek her zaman mümkün.”
17 AĞUSTOS DEPREMİ'NDE YARGI VE CEZALAR
Yapım hatalarından dolayı çöken binaların müteahhitlerine,
yaklaşık 2100 dava açılmıştır. Yaşanan onca acıların sonucunda bu davaların
1800'ü hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlanmıştır. Geriye kalan 300
davanın 110 kadarında ceza verilmiş, bir çoğu ertelenerek 7.5 yıllık zaman
aşımı süreleri dolduğu için zaman aşımına uğramış ve düşmüştür.
Düzce Ersoy Apartmanı: 36 kişi öldü, dava zaman aşımına
uğradı.
Düzce Ömür Hastanesi: 11 kişi öldü, dava zaman aşımına
uğradı.
Yalova Ceylankent Sitesi: 98 kişi öldü, 2 sanığa verilen
hapis cezaları ertelendi.
Kocaeli Ubay Apartmanı: 58 kişi öldü, müteahhit hakkında
verilen ceza ertelendi.
Yüksel Sitesi: 316 kişi öldü, 5 sanığa verilen çeşitli
cezalar ertelendi.
Can Göçer ve Zafer Çoşkun: Veli Göçer'in oğluyla ortağı
yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girdi.
Sakarya: 695 davadan 5 kişiye ceza çıktı.
Kocaeli: 600 dava açıldı, 12 kişi 10'ar ay hapis cezası
aldı.6'sının cezası infaz edildi, 6'sı için süre istendi.
Yalova: 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza
aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi.
Düzce: Yaklaşık 220 dava açıldığı sanılıyor. Yargılamaların
sonucunda hiç kimse cezaevine girmedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder